Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise 6. büyük kenti olan Gaziantep, 5 bin 165 yıllık geçmişiyle Anadolu’nun ilk yerleşim alanlarından ve dünyanın yaşayan en eski şehirlerinden biridir. GAP’ın en büyüğü olarak, Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin birleşme noktasında yer alır. 7 bin 642 kilometrekarelik alanıyla Türkiye topraklarının yüzde 1’ini kapsar. 2000 yılı sayımına göre nüfusu 1 milyon 269 bindir. Merkezde bulunan Şahinbey ve Şehitkamil ile birlikte Oğuzeli, Yavuzeli, Nizip, Araban, Nurdağı, Karkamış ve Islahiye olmak üzere 9 ilçesi bulunmaktadır.
1. Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal edilen Gaziantep ve yöresi, halkın akıllara durgunluk veren savunması ve eşsiz kahramanlığıyla sonucunda 6317 şehit vererek bağımsızlığını kazanmış ve bütün dünyada hayranlık uyandırmıştır.
TBMM, Antep’e bu başarısından dolayı 8 Şubat 1921 tarihinde “GAZİ”lik unvanı vermiştir. Milli Mücadele yıllarında Gazi’lik unvanına layık görülen mucize şehir Gaziantep ülkesine bağlılığını, ülke sanayisine olan katkıları ile bugün de sürdürmektedir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında kişisel girişimlerle başlatılan kalkınma çabaları, bugün Gaziantep’i Türk ekonomisi içerisinde özel bir konuma getirmiştir. Gaziantep’te devlet yatırımlarının yetersiz olması, kentin insanlarını üretime ve ticarete yöneltmiş; bu da hem batıya göçü engellemiş hem de Gaziantepli girişimcilerin tüm dünyaya örnek olmalarını sağlamıştır.
Gaziantep Mutfağı, geleneklerinin ve yöresel damak lezzetinin zenginliği ile Türk ve dünya mutfakları içerisinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Gastronomi turizmi için eşsiz bir hazine olan Antep’te, yemek güzel sanatların bir dalı gibidir. Aracı, gereci, pişireni, ürünü ve yiyeni ile bir kültürdür.
Antep mutfağında en dikkat çeken husus, kullanılan malzemelerde gösterilen titizliktir. Yemeği oluşturan tüm malzemeler büyük özenle seçilir, baharatlar, salçalar ve karışımlar yemeklerde bol miktarda kullanılır.
Antepliler için yemek, sadece lezzetli değil, aynı zamanda gösterişli ve zahmetli olmalıdır. Antep mutfağında et, bulgur, yoğurt, sarımsak, baharat, antepfıstığı ve tereyağı bolca kullanılır. Bazı geleneksel yemekler şiveydiz, pirpirim aşı, kabaklama ve omaç gibi isimlerle bilinir.
Özellikle şiveydiz, içinde soğan, sarımsak, nohut, et, yoğurt gibi birçok malzeme barındırır ve yanına yapılan bulgur pilavı ile tam bir besleyici öğündür. Ancak Antep mutfağının temel yemeği kuşkusuz halk dilinde “yuvalama” da denilen yuvarlamadır. Nohut ve küçük köftelerden oluşan yoğurtlu ve sulu bir yemektir ve şeker bayramlarının ilk gününde bütün evlerde yenilir.
İşte Gaziantep, şafak vakti ciğer kebabı, beyranı, katmeri ile başlayan yeme içme keyfinin; kebapları, baklavası, kazan yemekleri ve efsane lokantaları ile gece yarısına kadar doyasıya yaşanacağı bambaşka bir kenttir…